Kişi, kendisini tüm yönleriyle tanımadan başkalarını anlayabilir mi ki? Psikolojide “Johari penceresi” kişinin dört alanının olduğundan bahsediyor. Bu dört alan; açık, gizli, kör ve bilinmeyen alanlarımız. (Bu ayrı bir konu, uzun uzun teorik bir konudan bahsetmeyeceğim pek tabii.) Ben aslında bugün biraz kör alanlarımızı nasıl daha fazla görebiliriz diye kafa yordum.Belki soracaksınız -Kör alan da nedir? diye. Aslında günlük yaşamımızda trafikte şoförlerin araçlarında göremediği kör noktadan pek farkı yok diyebilirim. Hani şu arabada dikiz aynalarından dahi göremediğimiz başka şoförlerin görebildiği nokta var ya, işte tam da onun gibi.
Bizim de kendimizle ilgili farkında olmadığımız, bilmediğimiz ve fakat karşımızdaki insanların bildiği bizzat bizimle birlikte yaşadığı davranışlarımızdır kör alanlarımız. Hani bazen davranışlarımız sonrası çevremizdekilerden olumsuz tepkiler alırız. Neden böyle tepki verdiklerini ise anlamlandıramayız. Aslında pek de anlamak istemeyiz. Kimse bize dönüp de demez ki “Ben bu hareketini çok doğru bulmuyorum.”, “Bundan davranışın beni kırıyor.”.Bazısı ise; içine atar belki de biz farkına varmadan uzaklaşır yaşamımızdan. Bazısı -ki benim için en kötüsüdür bu, tartışmanın ortasında yüksek seslerin arasında anlayamayacağımız haliyle gösterir bize olumsuz davranışlarımızı. Ancak o seslerin arasında kaybolur gider işaretler, göremeyiz ki.
Ne diyelim kör alanlarımıza ayna tutanlarımız bol olsun o halde. 🙂
Leave a Reply