Bugün, bu kitabı yıllarca okumamış ve duyduğumda dikkate almamış olduğum için gerçekten şaşkın ve üzgünüm. Birkaç gündür okullar tatil olduğu için Can evdeydi ve onunla ilgilenmem gerekirken, kitabı sabah başlayıp akşam bitirebildim. Uzun zamandır okuduğum kitaplardan zevk alamazken, “Hayvan Çiftliği” hızlıca bitip kafamda birçok düşünceyle beni baş başa bıraktı.
Kitabın dili oldukça sade ve hikâye çok akıcıydı, bu da kitabı çabucak bitirmemi sağladı. Hatta bir yakınım kitabı eline aldığında “Bu resmen çocuk kitabı gibi” bile dedi. Ancak, bu basitlik ve akıcılık, kitabın derinliğini ve taşıdığı mesajların gücünü kesinlikle azaltmıyor.
Kitabı okuduktan sonra yorumlarına göz attım ve genellikle sosyalizm eleştirisi olarak görüldüğünü fark ettim. Hatta Stalin yönetimini yansıttığı bile söyleniyor. Ancak Hayvan Çiftliği” sadece belirli bir dönemi ya da rejimi kapsamyor, genel olarak iktidar ve insan doğası üzerine evrensel bir yorum sunuyor. Kitap, hayvanlar arasında başlayan eşitlik idealinin, liderlerin manipülasyonları ve güç hırslarıyla nasıl çökertildiğini gözler önüne seriyor. Bu nedenle, kitabı okurken, kendi toplumumuzda ve dünyada yaşanan olaylarla benzerlikler kurmak çok mümkün. İnsanoğlunun zaaflarını ve toplumsal dinamikleri bir hayvan çiftliği betimlemesiyle bu kadar güzel anlatabilmesi, Orwell’in dahiliğini ortaya koyuyor.
Bitirdiğinizde, üzerinizde bıraktığı etkiden kaçınmak zor oluyor. Orwell’in ustalıkla işlediği bu eserinin toplumsal dinamikleri daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını düşünüyorum.
Kitabın içeriği hakkında fazla detay verip okuyacakların keyfini kaçırmak istemem. Ancak kesinlikle alın, okuyun ve okutun derim. Ben de sıradaki kitabım olarak “1984”ü okumaya karar verdim bile.
Keyifli okumalar!
“Bütün hayvanlar eşittir. Ama bazı hayvanlar diğerlerinen daha eşittir.” Hayvan Çiftliği, G. ORWELL
Leave a Reply