Sevdiklerini göremeden de sevmeye devam edebiliyormuş insan. Rahmetli anneannem ve dedemi kaybedeli yıllar olmasına rağmen onlara duyduğum sevginin hiç azalmadığını, belki de daha da derinleştiğini fark ediyorum bugün.
Dostlarımız, bir yakınımızı kaybettiğimizde, “gidenle gidilmiyor” derler. Yani, sen yaşamaya devam edeceksin, kendini bu kadar hırpalama diyerek güç vermeye çalışırlar bize. Doğru, biz kalanlar yaşamaya devam ediyoruz. Ama bu devam ediş, bizden gidenlerle, eksiklerimizle birlikte gerçekleşiyor.
Hayatı paylaştıklarımız, aslında bizi biz yapan özelliklerimizi keşfetmemize yardımcı olur. Rahmetli anneannem ve dedem beni hep kırılgan ve duygusal bir kız çocuğu olarak görürlerdi ve ikisi de bana “sarı kelebek” diye hitap ederdi. Onlarla birlikteyken, yaşım kaç olursa olsun, kendimi ipek gibi narin kanatlı bir kelebek gibi hissederdim.
Fark ettim ki beni sarı kelebek yapan o iki güzel insanı uğurladıktan sonra, sarı kelebeği de, içimde o sözlerle mutlu olan torun olan beni de uğurlamışım. Ve onlarla birlikte giden çokça yanım olmuş. Kaybetmenin en zor yanı da buymuş sanırım. Denildiği gibi, gidenle gidilmiyor belki, ama giden yanlarımız çok oluyor.
Şimdi bana düşen ise, bana öğrettikleri değerler ile yaşamaya devam etmek. Bu vesileyle dedem Hüseyin Özkan’ı, anneannem Ayşe Özkan’ı ve diğer canım dedem Hakkı Özkan’ı sevgiyle anıyorum. Hayatta kalan tek sığınağımız babaannem Fatma Özkan’a da Allah’tan hayırlı, sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.
Leave a Reply